Sato TAKAHIRO

Tasarım yapmaya nasıl başladınız?

Çocukken birşeyleri parçalamak ve resim çizmek çok ilgimi çekerdi. Birşey yaratmak ve resmetmek gibi, bu da benim için tasarımda başlangıç noktası oldu sanırım.

Gerçekte ilgimi çeken şey bir arabanın tasarımı idi.

Aslında üniversiteye gidip ürün tasarımı öğrenmek istiyordum ancak ailem zengin değildi bu yüzden bu hayalimden vazgeçtim ve annem için Otomotiv Teknik Okuluna gittim. O günlerde okulda bir arabanın her bir parçasını hissettim, amacını ve tasarımını anladım, hatta vidanın bile.

Bir başka değişle büyük bir araba tasarımı küçük bir tasarımdan her bir parçanın görevini yerine getirmesinden oluşuyordu. Bundan çok etkilendim. Sanırım kıyafet yapısının tasarımını yapabilmem bu tasarım bütünlüğü ve amaç düşünce şeklinden geliyor. 

 

 

Kimono denildiğinde akla belirli bir kalıp geliyor bir tasarımcı için geleneklerle bağlı bir geçmişe sahip ürünle çalışmak oldukça zor olmalı. Neden kimonoyu seçtiniz?

Öncelikle ben bir bıçak ustası çırağıyım. Japon kültürüne olan sevgim ve yaratıcılık ruhum duygularımın temelini oluşturuyor. Annemin eşyalarını temizlerken benim geleneksel kimonomu ve onun favorisini özenle saklamış olduğunu keşfettim. Ondan sonra uzun süre kimono giymeye çalıştım. O zamana kadar Japonların çoğu gibi yalnızca Shichigosan(çocuk günü) gibi özel günlerde giymiştim . Ama bu deneyim bende kimononun günümüzdeki yeri ile ilgimi tetikledi. Kritik bir durumda olduğunu bilmeliydim. Eğer günlük bir kıyafet olsaydı Japonya’da “Next Kimono”yu benim gibi yeni bir tasarımcının tasarlaması zor olurdu ama şimdi hem kimono için hem de iş dünyasındaki yeri için reformcu bir kelime. Benim gibi “kimono sevebilirim ama kendi başıma giymemeliyim” şeklinde dürüst bir düşünceye sahip bir tasarımcı için özel bir terim.

Bence bu kültürü bir sonraki jenarasyona taşımalıyız ama kimonoyu nerede giyerim bilemiyorum. Shuhari diye bir kelime vardır Japon kültüründe. “koruma”, “parçalamak”, “ayırmak” harflerinden oluşur.

Bu kelimenin düşünce yapısı geleneği korumak olsa da aynı zamanda parçalamak ve değiştirmektir. Günümüz Japonyasında Kimono “yalnızca özel günlerde giyilen pahalı özel tasarımlar” oldu. Bu yüzden de gelecek nesillere “parçalayıp” “ayırmayı” bırakmak istiyorum. Şimdi artık özel değişebilen bir terim halini aldı. bence. 

 

 

Markanızla vermek istediğiniz mesaj nedir?

KUDEN markasının teması “senin için önemli olan biriyle paylaştığını hissettiren şeyler” Kuden Japoncadaki 口伝 harflerinden geliyor. Anlamı önemli bir şeyi ağızla bahsetmek, öğretmek, bilgilendirmek. Bu zanaatkarlar ve çırakları arasında başarılı bir şekilde kullanılan geleneksel bir yöntem ve insanlar arasında kuşaktan kuşağa geçen birşey.

Sevdiğim kişiye iletemeyeceğim birşeyi hiç bir zaman bir müşteriye yapamam fikriyle gelişen bir tema bu. Örneğin KUDEN çalışma ortamını korur, makül fiyatlandırmanın nedenlerini gösterir ve dikiş fabrikasına iş yaratır. Sonuçta ben bir babayım. Oğlumun son derece pahalı, insanların kötü koşullarda haksız ücretlerle çalışarak üretirken doğayı mahvettiği ve bunun gibi şeylere sebep olduğu bir ürünü kullanmasını istemem.

Bence ürünlerimi seven müşterilerimde aynı fikirdeler. Bende bu yüzden onların ihtiyacı olacak kalpten değer verecekleri bir tasarım yapmaya çalıştım. Ve bu tasarımı KUDEN sloganıyla yaptım; sizin için önemli olan biriyle paylaşmak isteyeceğiniz şeyler.

 

 

Tarzınızı nasıl tanımlarsınız? İnsanların tasarımlarınıza nasıl tepkiler vermesini istiyorsunuz?

Samuray Modu Serisini özellikle ceketi, dünyada birisi için sıkı çalışan bütün insanlar için yarattım. Güçlü değerlere ve inanç sistemine sahip olan ve devam etmek için çabalayan insanlar için. Benim için kıyafet giymek ikinci bir deri giymek gibi. Zor zamanlar ve toplumda birçok şey oluyor. Bazen bende geriliyorum ve bir iş sahibi, bir baba ya da bir insan olarak karamsar olabiliyorum. O zamanlarda bile kararlı olan ve kendileri ve diğer insanlar için birşeyler yapmaya çalışan insanları yüreklendirmek için , Evet başarabilirim, kendime güveniyorum, bu işe yüreğimi koyuyorum şeklinde hissedebilmek için Samuray Modu serisini yarattım. Eğer önemli bir gününüzde, hayatınızın bir döneminde ikinci bir deri gibi(zırh gibi) giyerseniz onur duyarım.

 

 

Tasarımlarınıza İlham veren şeyler nelerdir?

Oğlum. Engelli ancak çizimde çok yetenekli ve harika bir içgüdüsü var. Bana her zaman öncülük ediyor gibi hissediyorum. Birbirimize iyi izlenim bırakmak için, çünkü onada aynı şekilde hissettirmek istiyorum, bu düşünceler benim tasarımımı etkiliyor. Bence herkes böyle hissedebilir.

 

 

Sizce tasarımda yaratıcılık mı önemli, özgünlük mü yoksa uzun süreli kullanılabilirlik mi?

Bence tasarım sadece gözle görülür şeylerden oluşmaz, Günümüzde tasarım fikri çok süslü ancak benim görüşüme göre, tasarımın kökü, birşey söylemek ve gerçekleştirmek için kullanılacak bir alet olmasıdır. Tasarım birine yardım etme umuduyla, insanların kelime, jenerasyon, ülke ve değerlerin ötesinde düşünmelerini istemeyi gerçekleştirmektir. Tasarımın böyle bir etkisi vardır.

 

 

2019-2020 sosyal tasarım dalında İtalya’da verilen IRON ödülüne layık görüldünüz. Bu tasarım konusunda dünyadaki en önemli ödüllerden biri. Sizin için bu ödül neyi ifade ediyor?

Öncelikle bunu kendi başıma yapamazdım. İlk defa kıyafet yapıyordum. Tasarım alanında çalışmıştım ama tasarımcı olarak bu ilk ödülüm. Çok onur duydum. Eğer insanlar kıyafetimi yapmasaydı, çalışanlarım markamı yaratmak için çok çalışmasalardı ve müşterilerim olmasaydı başaramazdım, o yüzden bu çok özel benim için. Aslında birçok kişi bana moda tasarım kategorisine başvurmamı söylediler ama kendimi sosyal tasarım alanında meydan okumak istedim. Çünkü benim ilk kıyafetimi yapan dikiş atolyesi ve bana çok yardımcı olan insanlar batmıştı, kıyafet sektöründeki hızlı değişen moda akımı, adaletsiz düşük ücretler ve kısa dönem teslimatları problem. Kendimi hayal kırıklığına uğratmıştım ve bu iş dünyasını. Ama bu yüzden “ Bunu değiştirmeliyiz” diye düşündüm. Bu yüzden de sosyal tasarımda meydan okudum, moda tasarımında değil. Ama sonra benim tasarımım Italya’dan ve dünyadaki tasarım profesyonellerinden büyük bir değerlendirme aldı. Bu benim için çok anlamlı.

 

 

Bizlere biraz koleksiyonlarınızdan bahsedebilir misiniz? Samurai-Mod Serisi kulağa oldukça ilginç geliyor. İlham noktası ve kullanım amacıyla ilgili bilgi verebilir misiniz?

Daha önce dediğim gibi ilhamı annemin eşyalarından aldım. Aynı zamanda bir önceki şirketimin kapanmasından hissettiklerim, çok çalışmaktan yorulmaktan, tekrardan meydan okuma isteğinden ve oğlumun etkisi büyük rol oynadı. O zamanlar Samuray gibi yüzleşmeliyim diye düşündüm. Başarısız olduğumuz şeyle bir daha yüzleşmek büyük cesaret ister. Şimdilik, bence bana cesaret veren şeyler yapıyorum beni sırtımdan itip cesaretlendiren. Bu kıyafetleri giyiyorum ve engelli oğlumla çalışabileceğim bir yer yapmak için meydan okuyorum. Bu hisler tasarımda büyük bir etki bırakıyor ve adını Samuray Modu koymamda. Aynı zamanda kimonoyu tekrar baştan yorumluyorum. Tabiki Kimono filozofisi... Büyük bir parça kumaş vücuda sarılarak güzel bir silüet oluşturuyor bunu batı giysi üreticileri nasıl yapar, özel bir teknik kullanmadan farklı vücut yapılarına sahip insanlara uygun hale getirilir. Deneme ve yanılmayla gidiyor. Nasıl mı kullanacaksınız, Eğer eğlendiğiniz bir günde, günlük hayatta ya da özel gününüzde, cesaretlenmek istediğinizde ya da kendinizi sakinleştirmek için kullanırsanız memnun olurum. 3 parçayı aynı anda kimono olarak giyebilirsiniz ve biriyle kolaylıkla günlük hayata uygulayabilirsiniz. Giymek için özel bir teknik gerektirmiyor. Kumaşı rahattır. Daha önceden kimono deneyiminiz varsa bence hafifliği, rahatlığı ve zerafetine şaşıracaksınız.

 

 

Sadece giyim değil zanaatkarlar tarafından özenle yapılmış ürünlerde bulunuyor. Bize markanız altındaki bu ürünlerden bahsedebilir misiniz?

Tekrar olacak ama, ben bıçak ustası çırağıyım ve zanaatkarlara ve Japon yaratımlarına saygım var. Nikko’da doğdum. Japonya’da Tochigi bölgesinde yer alıyor. Dünya mirası Nikko Toshogu Tapınağı ile meşhurdur. Birde oymacılık ile. Oymacılık ustasına yakın bir bölgede büyüdüm bu yüzden bunu tanıtmak istedim. Bundan sonrada ürünlerde ve tasarımda kullanacağım.

 

 

Markanızla ilgili geleceğe yönelik planlarınız nelerdir?

Juban ve Hann-eri’nin motifleri olan tişörtler gelecek. Juban kimono için iç çamaşırdır. Hann-eri ise kimono’nun eğlenceli kısmı, kişiye göre uyarlanabilen yakadır. Bu yeni JUBAN tişörtlerinin çok güzel silüeti var ve Samuray Moduna eğlence katacak. Yeni bir kumaş denemekle kalmayacağım aynı zamanda klasikleşmiş haori ve kullanılmayan kimonolardan yararlanacağım ve KUDEN klasik hattı oluşmuş olacak. KUDEN eski haori ve defolu günlük kimonolardan yararlanacak. Kullanmassak yazık olur bu yüzden Hann-eri yaparak yeniden kullanılır hale getirmeye çalışacağız. KUDEN’den etik bir yaklaşım aynı zamanda. İnsanların Hem Samuray Mod serisinin hem de geleneksel olanı beraber tadını çıkarmalarını istiyorum. Bence moda olarak ikiside birbiriyle uyumlu, değişik konbinler yaratabilmeniz için öneriler ve yeni aksesuarlar geliyor, çanta gibi haori ipi gibi. Sonsuz bir eğlence sağlamak istiyorum.

 

 

Dünyanın farklı yerlerinden tasarımlarınızı satın almak isteyenler nereden ulaşabilirler?

Şimdilik KUDEN’in websitesinden.(https://ku-den.jp/) Eğer toptancılarla anlaşırsak daha pahalıya satmamız gerekecek diğer markalar gibi, bu yüzdende direk satış için efor sarfediyoruz. Yüksek kalitede ürün sağlayabilmek için, çalışanlara makul ücretler verebilmek için ve zanaatkarların makul kar elde edebilmesi için...

 

 

Instagramda Samuray Modu Ceketi için en doğru bedeni nasıl bulacağınızı anlatan bir video hazırladım. Instagram hesabımıza bakarsanız çok memnun olurum. (https://www.instagram.com/kuden_jp/)

 

Markanızın İnstagram sayfanızı takip etmekten çok keyif alıyorum. Sadece tasarımlarınızı değil kullanım alanlarınıda bir nevi gösteriyorsunuz. Bu sırada Japonya’nın birçok yerini tanıtıyorsunuz. Ayrıca ilginç segmentleriniz bulunuyor. Bize Shodo4U ve Washoku paylaşımlarınızdan bahssedebilir misiniz?

 

 

Annem 5 yaşından itibaren bana yemek yapmayı öğrettiği için ve bıçak ustası çırağı olduğum için Yemek yapmak benim için çok tanıdık birşey. Daha önce çok çalışmaktan hasta olduğum için kendi başıma da yemek yapmayı öğrendim. Artık şirketimdeki çalışanlar içinde yemek yapıyorum. Özel alet edevata ihtiyaç olmadan Japon mutfağından yemek yapmayı tanıtabilirsem yabancı insanlara, Japon kültürünü, ruhunu sevenler ve ürünlerini sevenler mutlu olabilirler. Bu yüzdende Washoku(Japon Mutfağı) ve Shodou(Japon Kaligrafisi) üzerine projeler yarattım. Gelecekte, aynı zamanda Washoku ve Shodou için ürünler temin etmeyi düşünüyorum. Bu yüzdende yapmamı isterseniz yorumlarınızı ve mesajlarınızı göndermekten çekinmeyin.