Başta belirtmek isterim ki bu yazı hiç bir politik eğilim
içermemektedir... Zira başlıktan ötürü birçok kişinin aklına ilk gelen bu
olmuştur eminim. Şimdi gelelim asıl konuya...
Genellikle bir kültüre ilgi göstermeye başladığımızda ufak
ufak o kültürü temsil eden şeyleri almak, kullanmak, ya da bizlere ilginç gelen
alışkanlıklarını uygulamak isteriz.
Bu eğilimler belki erkeklerin “İskoçya’ya özendim ben!” deyip
kareli etek giyerek işe gitmeye başlaması ya da “Doğu ile batının birleştiği
noktada huzur adalet benden geçer!” deyip beline katana takıp metroya binmesi
seviyesinde olmasa da, ki Allah’a şükür henüz o noktaya gelmedik, yaptığımız
italyan makarnalarını Çin çubuklarıyla yakalamaya çalışacak seviyelerinde
olabilir.
Yani kısacası eğer arkadaşınız hepinizin açlıkla yumulduğu
bir kahvaltı sofrasında çubuklarla tek tek zeytin almaya çalışıp sizin şaşkın
bakışlarınız arasında havada o zavallı zeytinlere taklalar attırıyorsa bilin ki
Uzakdoğu’ya doğru bir eğilim söz konusudur.
Eğer hâlâ bu durumu açık açık kabul etmekten kaçınıyorsa söz
konusu eğilimli arkadaşın yönünü belirlemek çok zor değildir.
Zaten Uzakdoğu’dan gelen “yansımalar” birden etrafa saçılmaya başlamıştır.
Nasıl mı?
Örneğin ani bir başarıyı kovalama isteği doğmuştur “eğilimli”
arkadaşta...
Çünkü başardığı zaman “Yatta!!”
naraları atmak için can atmaktadır. Belki bu sadece tetris oyununun ikinci seviyesine
geçmek kadar basit bişeyde de olsa böyle bir zafer karşısında mutluluğunu ve Japonya
sevdasını ifade etmeden geçmeyecektir, emin olun.
Ya da sohpetin en kritik noktasında şaşırdığını “Aigoo!” şeklinde belirtiyorsa kesin son
dönemde fazlasıyla kore dizisi izlemektedir.
Ayrıca canı artık “Ayy!
Ayy!” şeklinde değil, Kore’ye ilgi duyuyorsa “appa!” Japonya’ya ilgi duyuyorsa “itai!” şeklinde acıyacağını da belirtmeden geçmeyelim.
Ancak bunu merak edip vurmanızı ya da ittirmenizi tavsiye
etmem çünkü ne de olsa o uzakdoğu esintili hanımefendinin altında hala halis
mulis bir Türk kızı yatmakta olduğundan
hiç beklemediğiniz bir anda yaptığınız harekete “koydum mu oturturum,
vurdum mu somurturum!” şeklinde size verdiği cevap eşliğinde olabilecekler...
Artık gerisini siz düşünün... Hayal gücünüze bırakıyorum...
(Nediyoo.com(2016) köşe yazısıdır.)
(Nediyoo.com(2016) köşe yazısıdır.)
0 Yorumlar