Bir Japon ve bir Türk’ün ortak tutkusu olan şiir Doğu ve Batıda birbirinden çok uzak iki kültürün kesişmesine vesile oluyor ve yayınladıkları yeni kitapları, okurlara beklenmedik diyarlara açılan bir kapı görevi görüyor.
Yakın zamanda İngilizce ve Japonca olarak yayımlanan “Duet of Doors” isimli şiir kitabının yazarları, Şair Yeşim Ağaoğlu ve Şair, Haiku sanatçısı Maki Starfield ile röportaj yapma fırsatı buldum. Yeşim Hanım ve Maki Hanımla yeni kitapları üzerine yaptığım bu söyleşiyi sizlerle paylaşıyorum.

Özlem Burcu: Öncelikle röportaj talebimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli şiir festivallerine katılan bir şairsiniz. Maki hanımla bu projede yer almaya nasıl karar verdiniz? Daha önceden tanışıyor muydunuz?
Yeşim Ağaoğlu: Öncelikle merhaba ve bizim kitabımıza değer verip bu söyleşiyi yaptığınız için teşekkürler. Hayır, kendisiyle hiç tanışmıyorduk! Hala da yüzyüze gelip tanışmadık! Yazarların, sanatçıların yer aldığı ortamlar dünyanın büyüklüğüne oranla aslında çok küçük! Maki, bu düet kitap projesini benden önce sanırım İrlandalı, ABD’li iki şair arkadaşla daha yapmış. Zaten, beni öneren de yıllar önce Hindistan’ da bir şiir festivalinde tanışmış olduğum, ama bir daha kendisini görme fırsatı bulamadığım Amerikalı ortak şair dostumuz William. Evet, teknoloji sağolsun mu demeli bilemiyorum ama uzak diyarlardan, farklı kıtalardan insanları böyle birleştiriyor! Bunda, teknolojinin olduğu kadar elbette daha da fazla şiirin, sanatın birleştirici rolü var! Bizler, bütün siyasetlerin, politikaların üstünde ve onlardan bağımsız, kendi kurduğumuz bir dil ile (bu şiirin ve sanatın dili) karşılıklı böylesi anlamlı ilişkiler kurabiliyoruz. Ben, bu ikili kitap projesinin içinde kendim yer almasam dahi çok önemserdim, çünkü bu, bana göre önü ve geleceği çok açık bir yöntem . Biliyorum ki Maki, dünyanın daha çeşitli ülkelerinden başka şairlerle bu yolda devam edecek. Yolu açık olsun... Ne mutlu bana ki; ben de böylesine anlamlı bir başlangıcın parçasıyım.
Özlem Burcu: Araştırmalarımda gördüğüm kadarıyla “Şiirlerinde insan, aşk ve yalnızlık temalarını kullanan, göstermek istediği “Gri” dünyayı kendi penceresinden başarılı bir şekilde anlatan şair” olarak tanımlanıyorsunuz.  Maki hanım ile beraber yayınladığınız yeni kitabınızın adı Duet of Doors (Kapıların Düeti). Bu kitapta okuyucuları hangi temalar bekliyor? Kitapta yer alacak şiirlerinizi nasıl seçtiniz?
Yeşim Ağaoğlu: Çok farklı ve zengin içeriklerde şiirler yazıyorum. Dil, imge, üslup denli içeriğe de önem veriyorum. Gerçekçi olduğu kadar gerçeküstü sayılabilecek şiirler de yazıyorum. Beni duygulandıran, etkileyen ya da düşündüren şeylerle ilgili yazıyorum çoğunlukla. İlham perisine inanıyorum ama, bu perinin çeşitli yollarla beslenmesi gerektiğini de düşünüyorum. Bu, benim açımdan diğer tüm sanat dalları, bilim ve yaşamın kendisi... Bu kitap için, zaten sınırlı sayıda var olan İngilizce şiirlerimden, çok önemli ve değerli bir çevirmen ve yazar olan sevgili dostum Nihal Yeğinobalı’nın çevirilerini seçtim. Benim şiirlerimi beğenip, önemseyip çevirdiği için kendisine ne kadar teşekkür etsem inanın az kalır...
Özlem Burcu: Yalnızca şair değil, plastik sanatta eser yaratan ve fotoğrafçılıkla ilgilenen bir sanatçısınız aynı zamanda. Bu kitapta okuyucular şiirlerinizle birlikte çektiğiniz fotoğraflarınızla da  karşılaşacak. “Her fotoğrafın bir hikayesi vardır” derler. Bize kitapta yer alan fotoğraflarınızdan bahsedebilir misiniz? (çekim yerleri, size hissettirdikleri...)
Yeşim Ağaoğlu: Evet, sizin de dediğiniz gibi ben gerek şiir, edebiyat gerekse sanatın birçok dalıyla ilgileniyorum. Hemen herşeye bütünsel açıdan baktığım gibi, sanata da öyle bakıyorum! Teknikler ve üretim biçimleri farklılık gösterse bile yaratıcılığın doğası hep aynı aslında! Benim söyleyecek bir sözüm, bir derdim olduğunda o an onu nasıl daha iyi ifade edeceğime inanırsam, iç güdüsel olarak ona yöneliyorum. Bu kimi zaman şiir ya da düzyazı kimi zamansa bir düzenleme (enstalasyon), video ya da fotoğraf olabiliyor benim için. Bu kitabın kapağında ve içersinde yer alan birkaç fotoğraf ise, Maki’nin ve editörün benim kişisel sanat bloğumdan görüp beğenip, kitabın ismine uygun olarak da seçtikleri bir fotoğraf serisinden oluşuyor. Benim, tek  tek çektiğim fotoğraflarım olduğu gibi yıllarca çektiğim foto serilerim de var. Bu kitap için seçilen fotoğraflar ise benim çeşitli seyahatlerim sırasında çektiğim ve " içeriden dışarısı " adını verdiğim pencere ya da kapı aralıklarından görünenleri çektiğim bir seri fotoğraftan seçilmiş birkaç görsel .
Özlem Burcu: Maki hanım’ın şiirleri ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Yeşim Ağaoğlu: Doğrusunu söylemek gerekirse, Maki’nin şiirlerini okumadan kendisinden gelen ortak kitap teklifini kabul ettim! Çünkü, Amerikalı, ortak şair ve öğretim görevlisi dostumuz William, bizi birbirimize önermişti. William ise bugüne dek gösterdiği dostluk, ciddiyet, ortak çalışmalarımızdaki profesyonelliğiyle güvenimi çoktan kazanmış bir insan olduğu için, onun önerisiyle gelen teklife düşünmeden evet dedim! Maki’nin şiirlerini sonradan okuduğumda ise yanılmadığımı anladım!
Özlem Burcu: Bu sene ki planlarınızdan bahsedebilir misiniz?Ulusal ya da uluslararası festival ve sergilerde eserlerinizi görebilecek miyiz?
Yeşim Ağaoğlu: Ben, gerek edebiyat gerekse sanat alanında devamlı çalışan, üreten birisiyim. Kendimi bildim bileli bu hep böyle olduğu için bu bana doğal geliyor. Ancak, çeşitli nedenlerden dolayı ne yazık ki; istediğim oranda ürünlerimi yeterince gösteremiyorum! Kesinleşmeden de planlarımı paylaşmayı çok sevmiyorum ama, beni özellikle çok heyecanlandıran ressam Goya’nın eserlerine verdiği isimlerden esinlenerek yazdığım şiirleri bir sergi yaparak, görsel bir biçimde sunmayı düşünüyorum! Bunun haricinde de, dediğim gibi birçok farklı çalışmaların içersindeyim. Bunların içerisinde kolektif olanlar da var .
Özlem Burcu: İlerleyen zamanda yapmayı düşündüğünüz Uzakdoğu ile ilgili planlarınız, ortaklıklarınızvar mı?
Yeşim Ağaoğlu: Hayır, böyle bir planım yok henüz, ama şartlar da uygun olur ve kitabımızın tanıtımına da katkı sağlayacaksa elbet  gitmeyi isterim. Hem Maki ile yüzyüze tanışmak hem de merak ettiğim bir ülkeyi ve kültürü yakından tanımak harika olur. Aynı şeyleri Maki’nin de Türkiye için ve kitabımız için isteyeceğine eminim .
Özlem Burcu: Yeşim Ağaoğlu ve Maki Starfield’ın çalışmalarını ilerleyen zamanda tekrar bir arada görebilecek miyiz?
Yeşim Ağaoğlu: Tabii, neden olmasın! Bu, belki de yalnızca bir kapının aralanması, bir başlangıçtır bizim için...



Özlem Burcu: Öncelikle röportaj talebimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Şair olarak birçok kitabınızı çift dilli çıkartıyorsunuz. Türklerin sık karşılaşmadığı bir durum bu. Birçok sanatçı çeviri esnasında anlam kaybı olmasından endişe edebiliyor. Sizin için eserlerinizin farklı kültürlere ulaşması neyi ifade ediyor?
Maki Starfield: Dil, ırk ve tarihsel geçmişlerimizdeki farklılıklarımızı aşmaya çalışan uluslararası bir şair, sanatçı olmak istiyorum. Dillerin ölümsüzlüğüne inanıyorum. Ve insanlığı restore etmesini diliyorum.
Özlem Burcu: Western – Eastern Poets in Sympathy: Poetic Dialogue (Sempatide Batı-Doğu Şiirleri: Şiirsel Diyaloglar) Duet of Doors (Kapıların Düeti) kitabınızın adı. Daha öncede farklı kültürlerdeki şairlerle beraber çalıştınız. Peki bir Türk şair ile çalışma fikri nereden geldi?
Maki Starfield: Kyoto’daki Şiir Derneğim JUNPA’nın (http://www.ama-hashi.com/default.html)  en büyük projelerinden biri olduğundan bunu kendi misyonum olarak görüyorum. Yeşim ile birlikte çalışmadan önce Amerikalı şair Bill Wolak ile çalıştım. Ortak arkadaşımızdır. Yeşim ile çalışmamı şiddetle tavsiye etti. Bende bunun kültürel ufkumu genişleteceğine karar verdim.
Özlem Burcu: Yüzyıllardır Japon kültüründe Şiir, resim ve fotoğrafları tamamlayıcı bir öğe olarak kullanılıyor. Sizin kitabınızda da şiirleri tamamlayıcı Yeşim hanımın çektiği fotoğraflar bulunuyor. Duet of Doors içindeki resimlerden etkilendiğim için sormak istedim. Sizin için “kapı” neyi simgeliyor? “kapı” sizin için nereye açılıyor? Umuda? Arayışta olduğunuz şeylerlerle ilgili cevabın bulunduğu yere? Korkularınıza? Kitabınıza bu ismi seçmenizdeki nedeni öğrenebilir miyiz?
Maki Starfield: Yeşim’in sayfasını incelediğimde fotoğraflarının harika ve ne kadar güzel olduğunu gördüm! Özellikle de kapılar. Böylelikle kitabın ismine, Yeşim’in fotoğraflarından ve ilk düet kitabım olan “Noktaların Düeti”ndeki “Geleceğe bir kapı” isimli şiirimden yola çıkarak karar verdim. Eminim ki bizim gibi iki şairin sözcükleri, Doğu ve Batının kesiştiği bir yer gibi ruhlarının rezonansının bir melodiye dönüştüreceği bir ürün yaratabilir. İşte bu yüzden hayal ürünü gibi yeni şeyler öğrenmek anlamına gelen kapılar başlığını sevdim.
Özlem Burcu: Duet of Doors kitabında hem diğer kitaplarınızdaki şiirlerden seçmeler hem de yeni şiir ve “haiku” lar bulunuyor sanırım. Kitapta yer alan şiirleri nasıl belirlediniz?
Maki Starfield: Yukarıda da bahsettiğim gibi ilk başta “geleceğe bir kapı” (a door to the future) isimli başlıkla bağlantılı olan şiire karar verdim. Yeşim’in yeni şiir yazış stilinden etkilendiğim müzikal enstrümanlarmış gibi gelen “Waves”(Dalgalar) ve “You are mangos”(Siz Mangosunuz) şiirlerini seçtim.  Aynı zamanda dalgaların sesi ile “the voice of the sea” (denizin sesi) gibi yeni şiirler yarattım.
Kısa ve basit kelimeler ile haiku gibi gelebilir. Açık bir kapı gibi daha fazla insanın kelimeleri bilmeleri için seçtim bu şiir ve haikuları. Kendilerini gerçekte olmaları gerektiği gibi, kendilerini gördükleri gibi gösteriyorlar.


Özlem Burcu: Bu seneki diğer projeleriniz ile ilgili planlarınızdan bahsedebilir misiniz? Ulusal ya da uluslararası projeleriniz nelerdir?
Maki Starfield: JUNPA’nın projeleri kapsamında Hintli bir şair olan Dileep jhaveri ile “Duet of Mists” adında bir kitap daha çıkarıyorum.Böylelikle dünyanın farklı yerlerindeki yabancı şairler ile çalışma konusunda harika bir fırsat buluyorum. Bu Mayıs ayında Romanya’da uluslararası bir festivale davet edildim. Böyle harika etkinliklere katılmayı çok istiyorum. Daha fazla kişinin kelimelerin gücünü farkedebilmesi için Doğu ile Batı arasında Haiku harekati yapmak benim en büyük projelerimden birisi. Yolculuk yapmak ve çalışabileceğim yeni sanatçılarla tanışmak istiyorum.  Aynı zamanda haiku ve Japon kültürünü yurtdışında öğretmeyi amaçlıyorum yakın gelecekte.
Özlem Burcu: Yeşim hanımın şiirleri hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
Maki Starfield: Şiirlerini çok sevdim çünkü çok yetenekli ve iyi kelime seçiminde bir müzisyen adeta. “a sleeping poet” isimli şiirini okuduğumda, şairlik hayalim sanki evrene ya da bilinç altı dünyama yayıldı. Japon kültüründeki bir ruh olan Zen gibi hissettim. Yeni Şiir yazım stili ile kelimelerinde birşey hissettim: başlangıç ve bitiş ya da kalan herşey.

Özlem Burcu: Yeşim Ağaoğlu ve Maki Starfield’ın çalışmalarını ilerleyen zamanda tekrar bir arada görebilecek miyiz?
Maki Starfield: Tabi ki. Dürüst olmak gerekirse onunla tekrar canlı performanslarda şiir ya da sanatsal etkinliklerde ortak çalışmak isterim. Müzik performansını da içeren büyük izleyici kitlesinin dikkatini çekecek kısa kısa ürünlerimizi paylaştığımız workshop ya da etkinlik şeklinde bir proje olabilir. 



Kapılar bizi birbirimize bağlar. Hayatlarımıza giriş ve çıkış yollarıdır. Kapı eşikleri içsel gerçeklikten dışsal gerçekliğe pasajdır. Evlerimizin mahremiyetine ya da dış dünyaya ulaştığımız yer olan ilk alanlardır, ev ve mahalle,nesne ve doğa, mimari ve peyzaj arasındaki etkileşimi memnuniyetle karşılayan açık kapılardır.

Herhangi bir kültürlerarası projede, her zaman bir taraf tamamen yeni ve beklenmedik bir şey keşfetmenin eşiğindedir. Öyle ki, dillerin, kültürlerin ve geleneklerin aktarıldığı açık bir kapı sunan Batı ve Doğu şairlerini tek bir cildinde birleştiren JUNPA’nın şiirsel diyaloglar dizisinden, daha iyi bir sembol yoktur.
.....
Yeşim Ağaoğlu ve Maki Starfield’ın bu düeti, şevkle yaratılmış bilgili bir şiir cildinin oluşmasını sağladı. Kapının görüntülerini kullanarak, her şair okuyucuyu arzu, zevk ve keşifle dolu gizemli bir alana geçmeye davet ediyor.


İstanbul’ da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümünü bitirdi.Yükseklisansını,İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV- Sinema Bölümü’nde yaptı. Newyork School of Visual Arts Üniversitesinde kısa dönem süper 8 kamerayla film çalışmaları derslerine devam etti.

Çok küçük yaşlarda şiir yazmaya başladı.Şiirleri 18 yaşından beri çeşitli sanat ve edebiyat dergilerinde yayınlanıyor. Şiir kitapları birçok dile çevrilmiştir.Şiirleri yurtiçi ve yurtdışında çeşitli antolojilerde yer almış olup kimi sanat ve edebiyat ansiklopedilerinde de çalışmalarından söz edilmektedir. Ayrıca,kısa yazıları ve öyküleri bazı kolektif kitaplarda yer almaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok edebiyat, şiir festivalleri ve etkinliklerine katılmıştır.

1996 yılından beri farklı disiplinleri birleştirerek yaptığı çağdaş sanat çalışmalarını birçok yurtiçi ve yurtdışı kişisel ve grup sergileriyle sürdürmektedir. Yapıtları birçok sanat kitabı ve sanat sitelerinde yer almaktadır. Sergilere katıldığı ülkeler arasında Almanya,Norveç,İtalya,Bulgaristan,Bosna-Hersek, Azerbaycan, Gürcistan, Özbekistan, Kore,v.b gibi çok çeşitli ülkeler bulunmaktadır.

http://www.yesimpoetry.blogspot.com
http://www.mediterranean.nu



Şair ve Çevirmen. Ehime’de 1972 yılında doğdu. Sophia Universitesinden Master of Arts (Beşeri Bilimler yüksek lisansını) ve Niagara College’dan International Business Management(Uluslararası İşletme ) diplomasını, Kanada’dan St.George International College’dan TESOL sertifikasını aldı. 2008 yılında haiku yazmaya başladı. 12.Geleneksel Mainichi Haiku Yarışmasında ödül aldı. 2012 yılında “Kiss the Dragon”ı yayınladı.
Şu anda şairliğinin yanında ressam olarak da eser yaratmaktadır. 2014 yılında Tokyo Big Site’da Design Festa Vol.40’a katıldı. 2017 yılında katıldığı Çağdaş sanat(kindaibijutsu) derneğinin halk iyileştirme sergisinde ödül kazandı.  
Japonya Evrensel Şiirleri Derneğinin ve Japon haiku derneğindeki Sokyu ve Sawa’nın üyesidir.
Şimdiye kadar duet olarak 6 adet çok dilli şiir kitabı çıkarmıştır.
If you like to read Japanese translation of this Interview;Link

Sakura Vektör Telifi: Designed by Freepik